top of page
Yazarın fotoğrafıÖzyaman Hukuk

Ayıplı Araç Satışı

Ayıp, satın alınan araçta bildirilen veya beklenen niteliklerdeki eksikliğin olması halidir. Alıcının, satın alınandan beklenen niteliklerdeki eksikliği bilmesi durumunda, aracı satın almaması veya daha az bir bedel karşılığında satın alması durumu mevcutsa kanuni olarak ayıptan söz edilebilir.



Ayıp Nedir? Açık ve Gizli Ayıp Kavramları Nedir?

Ayıp, satın alınan araçta bildirilen veya beklenen niteliklerdeki eksikliğin olması halidir. Alıcının, satın alınandan beklenen niteliklerdeki eksikliği bilmesi durumunda, aracı satın almaması veya daha az bir bedel karşılığında satın alması durumu mevcutsa kanuni olarak ayıptan söz edilebilir.


Ayıp, araç satışında iki şekilde etmektedir. Bunlar; açık (görünürdeki) ayıp ve gizli ayıptır.


Açık ayıp; alıcının satın alınan şeyi teslim aldığı anda 5 duyu organıyla tespit edebildiği ya da edebileceği şekilde belli olan ayıp şeklidir.


Gizli ayıp ise ilk etapta belli olmayan, ve tüketici tarafından olağan bir kontrol ve gözden geçirme ile tespit edilemeyen ancak zamanla ortaya çıkıp, anlaşılan bir ayıp çeşididir.


Alıcı, satın aldığı şeyi gözden geçirdikten sonra ve ayıp tespit ettiği anda satıcıya bildirimde bulunma külfeti altındadır. Ancak ayıbın çeşidine göre bildirim süreleri farklılık göstermektedir. TBK 223’e göre alıcı açık ayıp ile karşılaştığı zaman uygun (makul) süre içerisinde satıcıya bu ayıbı bildirmelidir. Yine aynı kanun maddesinin ikinci fıkrasına göre alıcı gizli ayıbın ortaya çıkmasının ardından derhal satıcıya bildirimde bulunmalıdır. Bildirim sürelerine uyulmaması halinde alıcı aracı ayıplarıyla birlikte kabul etmiş sayılır ve ayıptan doğan haklarını kaybeder.



2.El Araç Alımlarındaki Ayıp Kavramı ve Çeşitli Vuku Buluş Çeşitleri

Günümüz Türkiye’sinde ve var olan piyasa koşullarında vatandaşlarımız genel itibarıyla ve çoğunlukla 2. el araç satın almaktadırlar. Ancak bu ikinci el araçlarda satın alınırken olağan gözden geçirme ile fark edilemeyen ancak alıcının sonradan fark ettiği ve uygulamada çok sık rastladığımız gizli ayıplar ile alıcılar karşılamaktadır.


Bunlar;

  • Alınan 2. el aracın pert çıkması,

  • Söylenenin aksine boyalı olması,

  • Değişen parçasının olması,

  • Motorun değiştirilmesi,

  • Aracın şanzıman ve motorunda aksaklık olması

  • Aracın kilometresi ile oynanmış olması gibi alıcının sonradan fark ettiği ve satıcının sorumluluğunu doğuran gizli ayıplardır.



İkinci El Ayıplı Araç Satımı Dolayısıyla Satıcının Sorumlulukları Nelerdir?

Alıcının, satıcının söylemleri ve satın alınan aracın alımı esnasında olağan bir gözden geçirme ile fark edilemeyen ancak aracın alımı ve olağan bir kullanım sonrası fark edilen gizli ayıplarda alıcının Türk Borçlar Kanun ve Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun uyarınca hukuki ve Türk Ceza Kanunu uyarınca cezai ve sorumluluğu doğmaktadır.



İkinci El Ayıplı Araç Satımı Dolayısıyla Alıcının Hakları Nelerdir?

İkinci el aracı satın aldığınız zaman satım esnasında herhangi bir olumsuzluk göremediniz. Fakat aracın kullandığınız esnada satıcının söylediğinin aksine ayıplardan herhangi birinin varlığı ile karşı karşıya kaldığınızda öncelikle aracın ayıplı olduğunu satıcıya bildirmek olmalıdır.


Türk borçlar kanunun 223. Maddesi uyarınca;


MADDE 223- Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.


Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır.


Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.


Dolayısıyla ilk yapmanız gereken karşı karşıya kaldığınız ayıbı makul süre içerisinde alıcıya bildirmek olmalıdır.


Ayıbı bildirdikten sonra satıcıya karşı dava açma hakkınızı kullanarak kanunla belirlenmiş olan çeşitli haklarınızı kullanma hakkınıza sahip olacaksınız.


Bu haklar TBK 227. Maddesinde düzenlenmiştir. Bunlar;


MADDE 227- Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:

  • Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.

  • Satılanı alıkoyup ayıp oranındasatış bedelinde indirim isteme.

  • Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.

  • İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. (Uygulamada araçlar ikinci el olduğu için bu husus pek mümkün olmamaktadır.)

Kanunla satıcının seçimlik hakları yukarıda belirtilmiş olan haklar olup ayrıca eğer alıcı satıcının satmış olduğu araç sebebiyle bir zarara uğramışsa genel hükümler kapsamında tazminat talep edebilir.


Eğer satılan araçtaki ayıp çok büyükse yani hemen hemen satış bedeline yakınsa alıcı yalnızca sözleşmeden dönme veya ayıpsız benzeri ile değiştirme imkanlarından birisini kullanabilir.


Uygulamada bizlerde bu tür davalarda daha çok aradaki bedel farkını veya sözleşmeden dönme hakkının kullanılması ile karşı karşıya kalmaktayız.



Alıcının Satıcıya Karşı Cezai Sorumluluğunu Nasıl Kullanır?

İkinci el araç alındıktan sonra ortaya çıkan ayıp sebebiyle satıcı bildiği ve bilmediği gizli ayıplardan her türlü sorumlu olduğu gerek kanun metni gerek yüksek mahkeme içtihatları ile sabittir.


Uygulamada satıcının bildiği ayıplar dolayısıyla alıcıyı çeşitli yöntemler kullanmak suretiyle , hileli davranışlar ile alıcıyı yanıltarak araç satımı yapması açıkça haksız yarar ve menfaat elde ettiği kanun koyucunun yüksek mahkeme kabulünde olan bir durumdur.


Dolayısıyla satıcının bu eyleminin TCK uyarınca dolandırıcılık suçunun oluşturduğu ve ilgili satıcı hakkında Cumhuriyet Başssavcılıklarına verilecek dilekçe ile haklarında ceza davasının açılması kaçınılmaz olacaktır.



Dolandırıcılık

Madde 157- (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.


Araba satışlarında sıklıkla karşılaşılan gizli ayıplardan bir tanesi de aracın kilometresinin düşürülerek satışa konulması durumudur. Burada satıcının cezai sorumluluğuna değinirken uygulamada bu hususta en sık karşılaşılan durumla ilgili de açıklama yapma gereği hissettik. Satıcının aracın kilometresini düşürerek satması hem ayıptan doğan sorumluluğu oluşturacaktır; hem de nitelikli dolandırıcılık suçuna vücut verecektir. Yargıtay bu konu ile ilgili emsal teşkil edebilecek nitelikte kararlar vermekte olup, bu suçu işleyen kişiler 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve beş gün güne kadar adli para cezasına hükmedilmek üzere Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılanmaktadırlar.



Noterde İmzalanan Satım Sözleşmelerin Ayıba Etkisi

Bilindiği üzere ikinci el araç satışları noterlerde yapılmaktadır ve noterde yapılan sözleşmelerde alıcının ‘aracı kontrol ettim, bu haliyle kabul ediyorum’ şeklinde irade beyanlarında bulunduğu gözlemlenmektedir. Bu irade beyanının ikinci el araç satışında satıcının sorumluluğunu hiçbir şekilde ortadan kaldırmadığını önemle belirtmek gerekir.



Aracı Alırken Ekspertiz Raporu Aldırdık Bu Rapor Ayıba Etki Eder mi?

İkinci el araç satışlarında expertiz raporu alınması günümüzde çok yaygın bir uygulamadır. İkinci el araç satışında satıcının sorumluluğu, alınan expertiz raporundaki eksiklikler bakımından kalkmaktadır. Başka bir söylemle, expertiz raporunda yer alan hasarlardan alıcının haberdar olduğu kabul edilir.


Ancak ikinci el araç satışında satıcının sorumluluğu expertiz raporunda yer almayan eksiklikler ve ayıplar bakımından devam etmektedir. Expertiz raporunda hatalı olarak yer alan bilgilerden ötürü de satıcının ve ekspertizin de sorumluluğu bulunmaktadır.



Araçtaki Hasar Kaydının Ayıba Etkisi

Araçtaki hasar (tramer) kaydı alıcının bir takım hasarlar hakkında bilgi sahibi olmasını sağlar. Dolayısıyla bu hasarlardan ötürü ayıp hükümlerine başvurulamaz. Ancak bir kaza olmuş ve tramere geçmesin diye sıradan bir tamircide bu hasar giderilmişse ve bundan alıcı haberdar dahi edilmemişse satıcının ayıptan doğan sorumululuğu devam etmektedir.


İlaveten tramer kaydından ve kazadan alıcı haberdar edilmiş olsa dahi kişiye bunun sonucu hakkında yanıltıcı bilgi verilmiş ise, örneğin aracın bir kazaya karıştığı ancak belirtilen kısımlarının sorunsuz çalıştığı söylendiği halde bu kısımlarda sorun ortaya çıkarsa satıcının ayıptan doğan sorumluluğu söz konusu olur ve alıcı kanuni haklarını kullanabilir.



Dava Sürerken Aracın Başkasına Satılması

İkinci el araç satışında satıcının sorumluluğu ile ilgili hukuki olanaklar kullanıldığı zaman, hukuki süreç devam ederken araç başka bir kişiye satılabilir; ancak dava tarihi itibariyle ayıptan dolayı kanuni haklarını kullanan alıcının araca malik olması gerekmektedir. Ayrıca kişi eğer söz konusu ayıptan ötürü aracı ederinin altında satmışsa, arada kalan miktarı da bu davada satıcıdan talep edebilir.



Aracı Alırken Kilometre Kontrolü Yapmak Zorunda mıyım?

2. El araç satımlarında PTT üzerinden kullanıma açılmış olan sorgulama ekranlarında araçların muayene tarihlerinde kaydedilmiş olan km bilgileri yer almaktadır. Bu sistem üzerinden satın alınmak istenen aracın km bilgileri sorgulanabilmektedir. Ancak ayıplı aracın km bilgilerinin sorgulamak gibi alıcının bir yükümlülüğü bulunmamaktadır.


Bu doğrultuda satıcının km bilgilerini sorgulasaydın şeklindeki alıcıya yönelik söylemlerinin hukuken herhangi bir geçerliliği yoktur.



Satıcı Söz Konusu Ayıbın Kendisi Döneminde Meydana Gelmedğini ve Sorumlu Olmadığını İddia Edebilir mi?

Ayıplı araç alım satımı hususunda en çok karşılaştığımız ve en çok sorulan sorulardan bir tanesi de satıcının söz konusu ayıbın kendisi döneminde meydana gelmediğini ve bu sebeple de sorumlu olmayacağını iddia ederek alcıya beyanda bulunmasıdır.


Söz konusu olaya ilişkin kanun hükümleri ve yüksek mahkeme kararları açık olup alıcı kendisi döneminde meydana gelmeyen ancak satım esnasında var olan ve sonradan ortaya çıkan ayıplardan da sorumludur.


Ancak burada satıcı, eğer kendisi döneminde meydana gelmeyen ancak ödemek sorunda kaldığı tutarı kendisine karşı açılmış olan davaya aracın satın aldığı bir önceki satıcıyı dahil ederek ondan isteme hakkına sahiptir.



İkinci El Ayıplı Araç Satışında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Ayıplı ikinci el aracı satın alan davacı ticari bir amaçla aracı satın almışsa, görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olacaktır. Davacı aracı bireysel kullanım için satın aldıysa, yani ticari bir amaçla satın alınmamışsa görevli mahkeme ikinci el aracın satıcısının bu işi meslek olarak yapan bir kişi olması (galerici vs) halinde Tüketici Mahkemesi; sadece kendi aracını satan bir şahıs olması halinde ise Asliye Hukuk Mahkemesidir.


İkinci el araçta garanti süresi devam etmekte ise distribütörün sorumluluğu devam ettiği için görevli mahkeme, Tüketici Mahkemesidir. Galeriden alınan ikinci el aracın çalıntı çıkması halinde zapta karşı tekeffül hükümlerine göre görevli mahkeme yine Tüketici Mahkemesidir. Görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu; fakat davanın açıldığı yerde Tüketici Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi Tüketici Mahkemesi sıfatıyla davaya bakacaktır.


Yetkili mahkeme kural olarak davalının yerleşim yeri mahkemesi ise de tüketicinin yerleşim yeri mahkemesi de ayrıca yetkili mahkemedir. Sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesi de yetkilidir.


18 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

ความคิดเห็น


bottom of page